UMUMİ ADALET EVİ ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANAN BİR YAZI
Bahá'í Milli Konvenşını’nın yapılışı ve Bahá'í toplumu içinde verdiği önemli işlevler konusunda son günlerde bazı sorular ortaya çıkmıştır. Milli Ruhani Mahfil’in seçildiği bu eşsiz kurumun önemini takdir edebilmek, Konvenşın’ın amaçlarını ve etkin uygulamalarını tartışmak için bir çerçeve sağlamak üzere Milli Mahfil’in makamı, Bahá'í toplumuyla ilişkisi ve Yönetim Düzeni’nin işleyişinin temelini oluşturan bazı ilkeler üzerinde kısaca düşünmek yararlı olacaktır. Referans kolaylığı açısından, bu yazıda sözü edilen alıntılar ilişikteki derlemede toplanmıştır.
MİLLİ RUHANİ MAHFİLHz.Abdülbaha’nın Vasiyetname’sinde “İkincil Adalet Evi ” olarak isimlendirilen Milli Ruhani Mahfil, her ülkede en yüksek Bahá'í yönetim otoritesidir. Milli Ruhani Mahfil, Hz.Şevki Efendi tarafından, “güvenilir veli ve Bahá'í dünyasında her milli camianın çeşitli etkinliklerinin ve menfaatlerinin mihenk taşı” olarak nitelendirilmiştir.
Hz.Şevki Efendi bu MahfillerinUluslararası Adalet Evi’nin kuruluşunda seçmenleri oluşturduğunu ve yetki alanları içindeki bireylerin ve Mahalli Mahfillerin etkinliklerini yönetme, birleştirme, düzenleme ve teşvik etme gücüne sahip olduklarını belirtmektedir. Emrin Velisi Milli Ruhani Mahfil’lerin “gerekliliği’ ni, “eşsiz önemi” ni ve hizmet siciliyle Emrin tarihini onurlandıracak ve zenginleştirecek milli temsilcileri seçmekle görevli delegeleri bekleyen güç ve “nazik” görevi vurgulamaktadır.
MİLLİ RUHANİ MAHFİL’İN, BAHAİ TOPLUMUYLA İLİŞKİSİEmrin Velisi’nin mektupları, Milli Mahfil’in Bahá'í toplumuyla ilişkisini nitelendirecek tutum ve davranışlar konusunda çok sayıda öğütler içermektedir. Örneğin, Hz.Şevki Efendi, yönetime ilişkin verimliliğin önemini kabul ederken, Ruhani Mahfil’lerin inananlarla samimi ilişkiler geliştirmesine olan ihtiyaca da işaret etmektedir. Bu nedenle, Milli Ruhani Mahfil üyelerinin
çok yüksek sorumluluk taşıyan mevkilerini, sadece Emrin işlerini akılcı ve etkin bir biçimde yönetmek için değil, aynı zamanda, ülkenin her yerindeki inananlarla işbirliğindeki samimiyet ruhunu, yürekten ve karşılıklı desteği genişletmek ve derinleştirmek üzere de kullanmalarını
istemektedir.Emrin Velisi, Milli Mahfil’in “en önemli ve kutsal görevleri”ni belirtirken, üyelerin, “kendilerine tanınan bir ayrıcalıkla hizmet edecekleri insanların güven ve sevgisini ellerinden gelen her yolla kazanma”larını gerektiren görevlere öncelik tanımaktadır. Hz.Şevki Efendi, açık ve samimi meşveretin önemini ve Mahfilin, görüşmeye davet etmesine, bilgi sağlamasına, şikayetleri özgürce belirtmesine, Bahá'í Ailesi’nin en alçak gönüllü ve önemsiz bir üyesinin bile öğütlerini dinlemesine, güdülerini ortaya koymasına, planlarını açıklamasına, eylemlerinin gerekçelerini açıklamasına, gerektiğinde kararlarını düzeltmesine, bireysel insiyatif ve girişim ruhunu geliştirmesine, karşılıklı bağlılık ve işbirliği, anlayış ve güven duygusunu bir yandan inananlarla kendiler, öte yandan inananlarla tüm Mahalli Mahfiller arasında güçlendirmesine olan ihtiyacı vurgulamaktadır. Bu tür iletişim o kadar önemlidir ki, Hz.Şevki Efendi,“Mahalli Ruhani Mahfiller aracılığı ile tüm inananlarla” meşveretin Konvenşın’dan sonra da sürdürülmesini Milli Mahfil’den istemektedir. Milli Ruhani Mahfil üyeleriyle bireysel inananlar arasındaki bu ilişkinin”dostlar arasında akılcı işbirliği, arkadaşlık ve anlayışı ilerletmeye, diğer araçlardan daha fazla hizmet ettiği için, Emir açısından çok büyük ölçüde değerli” olduğunu iddia etmektedir.
MİLLİ KONVENŞIN’IN AMAÇLARIHz.Şevki Efendi, adına yazılan 18 Kasım 1933 tarihli bir mektupta, Bahá'í Konvenşını’nın
Milli Ruhani Mahfil’i seçmek ve Emrin genel yönetimi konusunda yapıcı öneriler sunmak gibi iki görevi olduğunu belirtmektedir. Bu görevlerin, Bahá'í Yönetim Düzeni’nin Hz.Şevki Efendi tarafından ifade edilen amaçlarının çerçevesi içinde incelenmesi yararlı olacaktır. Hz.Şevki Efendi şöyle buyuruyor :
Emrin yönetim çarkı, hem Din’in içinde bulunan dinamik güçlerin ortaya çıkabilmesi, belirginleşmesi ve insanların yaşamlarını ve davranışlarını biçimlendirmesi için hareket gücünü sağlamalı, hem de Bahá'í toplumunu oluşturan çeşitli unsurlar arasında görüş alışverişi ve etkinliklerin düzenlenmesi için bir ortam olarak hizmet etmelidir.
Emrin Velisi’nin mektuplarında, Milli Konvenşın’nın amacı konusundaki anlayışımızı arttıran çok sayıda beyanlar vardır. Örneğin, Hz.Şevki Efendi bu önemli toplantının hem “birey için özel bir çaba” hem de “ortak bir sorumluluk” taşıdığını belirtmektedir. Hz.Şevki Efendi bunu şöyle açıklıyor :
Birincisi, ruhani etkinliklerimizin arkasındaki gücü arttırmaya çalışmakta, ikincisi ise görevimizin bu ileri aşamasında çok önemli bir ihtiyaç olan yönetim verimliliğinin standardını yükseltmeyi amaçlamaktadır.
Emrin Velisi, Konvenşın’ın görevleriyle ilgili olarak, adına yazılan bir mektupta, Yönetimi sadece “bir amaç’’ olarak görerek, “sağlamaya çalıştığı ruhani ve ahlaki gelişimi anlamakta” başarısızlığa uğramamaları için ahbapları uyarmıştır. Emrin Velisi, Konvenşın’ın “ esas ve gerekli amacın ” ndan şöyle söz etmektedir :
Konvenşın toplantılarının tümüyle idari olması düşünülmemiştir. Konvenşın’ın esas ve gerekli amacı, birlik ve içten işbirliği ruhundaki güçlenme seviyesinde, delegelerin ve ahbabların Emrin daha derin ve geniş bir vizyonunu kazanmalarını sağlamaktır.
Hz.Şevki Efendi, Bahá'í Konvenşını’nın olası sonuçlarıyla ilgili olarak, “uyum ve iyi niyetin geliştirilmesi, yanlış anlamaların giderilmesi ve Emrin saygınlığının yüksetilmesi için yaptığı eşsiz işlevler”e işaret etmektedir. Hz.Şevki Efendi, Din’in planlarının uygulanması için, Konvenşın’da “dostların meşvereti ve kaynaşması”ndan doğan “muazzam uyarı”ya ve “eldeki işin gerçek bilincinin ve zamanın ihtiyaçları”nın diğer inananlara götürülmesinde delegelerin değerli rolüne dikkat çekmektedir.
MİLLİ KONVENŞIN’IN ÇALIŞMASI İÇİN GENEL İLKELER“Bahá'í Yönetiminin iki ana ilkesi” Milli Konvenşın’ın çalışmasına destek oluşturmaktadır. Bunlar
ulusal işlerde, Tüzük ile belirlenen sınırlar içinde çalışan Milli Ruhani Mahfil’in yüksek ve itiraz edilemeyen otoritesi ve konvenşın delegelerinin, öneride bulunma, faaliyetler üzerinde görüşme ve Milli Mahfillerinin yerine geçecek olanları seçme konusundaki sınırsız özgürlüğüdür.
Hz.Şevki Efendi, adına yazılan bir mektupta, Yıllık Konvenşın’a “belirli haklar ve imtiyazlar verildiğini ve Tüzük ile belirlenen ve korunan çok özel görevleri olduğunu” doğrulamaktadır. Milli Ruhani Mahfil’in “ Bahá'í World”de yayınlanan örnek Tüzüğünün VIII. Maddesi, bir ülkenin Milli Ruhani Mahfil’i için seçmen topluluğunu oluşturan Milli Bahá'í Konvenşını’nın seçimi, işlevleri ve otoritesini düzenleyen unsurları belirtmektedir. Tüzükte bulunmayan konularla ilgili olarak, adına yazılan bir mektupta, Umumi Adalet Evi, “ ikinçi derecede önemli olan tüm diğer konuların, her Milli Mahfil’in kararına bırakıldığı”nı bildirmektedir.
Ulusal Bahá'í toplumları, Milli Konvenşın’larında takip edilen ve Konvenşın’ın büyüklüğüne ve yapıldığı ülkenin koşullarına göre değişen yöntemler geliştirmişlerdir. Bahá'í World’de yayınlanan, “Yıllık Bahá'í Konvenşını’nın Yönetilmesi İçin Bir Yöntem”, tipik bir yöntemin unsurlarını açıklamaktadır.
MİLLİ KONVENŞIN’DA YAPILAN MEŞVERETİN ÖZELLİGİ VE AMACI
Hz.Şevki Efendi, Milli Bahá'í Konvenşını ile “sıradan bir meclis”in çalışması arasında bir ayırım yapmakta ve “ temeli, özgün ve samimi meşveret” olan Bahá'í yönetim düzeninin eşşezleğini vurlamaktadır. Hz.Şevki Efendi, Milli Mahfil ve bir araya gelen delegeler arasındaki tam, samimi ve özgür bir meşveret’in Konvenşın’ların yönetilmesi için “gerekli bir yöntem” olduğunu belirtmektedir.
Milli Bahá'í Konvenşını’nda meşveretin üç amacı vardır: Din’in ülkedeki mevcut ihtiyaçları, sorunları ve olanakları konusunda tam ve kusursuz bilgi edinmek; yeni Milli Mahfili, bir araya gelen delegelerin ortak bilgi, rehberlik ve yapıcı önerilerinden yararlandırmak; ve tüm Bahá'í toplumunun ruh ve eylem birliğine katkıda bulunmak.
Umumi Adalet Evi veya adına yazılan mektuplar, Yıllık Konvenşın’da yapılan meşveretin özelliği konusunda bazı açıklamalar getirmektedir. Örneğin, Adalet Evi, delegeleri görüşmelerini “ tümüyle yerel konular yerine, Emrin ulusal düzeydeki işi” üzerinde yoğunlaştırmaya teşvik etmektedir. Adalet Evi, On dokuz Gün Ziyafeti ve Milli Konvenşın’lar arasındaki benzerliğe şöyle dikkat çekmektedir.
Oldukça çok sayıda inanan, Ruhani Mahfil tarafından görüşülecek ortak öneriler üretmek ve esas amaçla meşveret ederler.
Umumi Adalet Evi, delegelerin, üzerinde görüşülen ve oylanan resmi öneriler sunmalarının yanı sıra, Milli Mahfil’e bireysel olarak da öneri ve tavsiyeler yapmakta özgür olduklarını belirtmektedir. Umumi Adalet Evi bu konuyla ilgili olarak, adına yazılan bir mektupta bir denge sağlanmasını istemektedir.
Ancak, Milli Konvenşın’ın bir konferans degil, Din’in bir meşveret kurumu olduğunun hatırlanması önemlidir; bu nedenle, meşveret ve öneriler üzerinde oylama yapılmalıdır. Örneğin, yapılan bazı öneriler konusunda delegeler arasında görüş ayrılığı olabilir. Milli Ruhani Mahfil’in o konular üzerinde Konvenşın’ın bir bütün olarak önerisini bilmesi açısından konunun görüşülüp oylanması yararlı olacaktır.
Aynı şekilde Adalet Evi, meşveret kayıtları tutulurken “Konvenşın önerileriyle, delegelerin bireysel olarak yaptıkları öneriler arasında bir ayırım yapılması”nı tavsiye etmektedir. Adalet Evi Konvenşın’da meşveretten çıkan kararların “ belirli bir önerinin Milli Ruhani Mahfil’e yapılıp yapılmaması”na ilişkin olduğunu açıklamaktadır.
ETKİN MEŞVERET İÇİN ORTAM YARATILMASIMilli Ruhani Mahfil’in ve delegelerin Konvenşın konusunda açıkça belirtilen görevleri olmakla beraber etkin meşveretin yaratılmasına yönelik bir ortam yaratılması, sürdürülmesi ve Emrin bir ülkede ilerlemesi açısından sonuçları olan bazı sorumlulukları da paylaşırlar. Hz.Şevki Efendi, delegelerin ve Milli Mahfil üyelerinin davranışlarını düzenleyen ölçütleri aşağıdaki şekilde belirtmiştir.
… öncelikle, Hz.Bahaullah ve sevgili Hz.Abdülbaha’nın defalarca gösterdiği yüksek dostluk ve hizmet ideallerini, giderek artan bir ölçüde tüm Bahailere ve genelde dünyaya örnek olarak göstermeye gayret etmelidirler. Aynı ülkede yaşayan diğer insanların hayranlığı, desteğini ve sonunda da bağlılığını, sadece Tanrı Emri’nin saygınlığı, mutluluğu ve birliğine verdikleri önemle, insanlığın hizmetinde olan şevk, tarafsızlık ve kararlılıklarıyla ve Hareket’in dünyaya ilan ettiği yüce ilkelere olan ihtiyacı ve onların uygulanabilirliğini sözleriyle ve hareketleriyle göstererek talep edebilirler.
Emrin Velisi, Emrin çalışmaları açısından çok önemli olan “ yönetim verimliliğinin standardının yüksetilmesi “ için “ ortak sorumluluğu” da onlara görev olarak vermiştir.
Milli Ruhani Mahfil’in ve delegelerin kesin görevlerinin ayrıntıları, Hz.Şevki Efendi’nin mektuplarında ve Tüzük’te verilmiştir. Bu görevlerin uygulanması, delegelerin ve Milli Ruhani Mahfil’in işbirliği ve yardımlaşmasını gerektirir, etkin meşvereti teşvik etmeye yarar. Örneğin: Emrin Velisi, delegelerin, “Milli Ruhani Mahfil’in deneyimini artıracak, saygınlığını yükseltecek, otoritesini güçlendirecek ve görüşmelerine yardımcı olacak, bilgili, danışman ve yardımcı bir topluluk” olarak hizmet etmesi gerektiğini belirtmiştir. Aynı şekilde, yeni Milli Mahfil’in üyeleri de “planlarını, umutlarını ve kaygılarını delegelerin gözleri önüne sermeli” ve bir araya gelen “delegelerin öğütlerini, özenle belirledikleri görüş ve gerçek duygularını öğrenmeye çalışmalı, onlara hem bireysel hem de bir bütün olarak son derece önem vermelidirler.”
6.2 Milli Ruhani Mahfil’in Katkıları :Milli Ruhani Mahfil, delegelerin gayretlerini desteklemek ve Konvenşın’da meşveretin niteliğini yükseltmek için bazı kararlar alabilir. Bunlar: gündemin ve yılık raporun hazırlanması, Mahfil üyelerinin görüşmelere katılması ve delegelerin Konvenşın’a katılmaya teşvik edilmesine ilişkindir.
Gündemin hazırlanmasıyla ilgili olarak, Milli Ruhani Mahfil Tüzüğü’nün 9. Bölümünün VIII. Maddesi, bu işten Milli Mahfil’in sorumlu olduğunu belirtmektedir. Gündem, Milli Ruhani Mahfil’in delegelerin dikkatini istediği ve Bahailik açısından ulusal düzeyde öneme sahip çeşitli konular da dahil olmak üzere, Yıllık Konvenşın’da ele alınacak işlerin genel sıralanmasını belirtir. Bunun yanısıra, Tüzük, delegelerden biri tarafından sunulan ve Bahá'í Dinini ilgilendiren bir konunun, öneri ve oylamadan sonra Konvenşın görüşmelerinin bir parçası olarak ele alınabileceğini de belirtmektedir.
Bu ilkeler içinde çalışırken bir ölçüde yardımlaşma için fırsat olduğu açıktır. Örneğin : Milli Ruhani Mahfil, Konvenşın’dan önce gündeme alınmak üzere delegeleri konular önermeye davet edebilir.
Hz.Şevki Efendi, adına yazılan bir mektupta, gündemin düzenlenmesine rehberlik edecek unsurları açıklamaktadır. Hz.Şevki Efendi, gündemin, “biraraya gelen delegelere mümkün olan en çok ifade özgürlüğü verecek biçimde düzenlenmesi gerektiği”ni belirtmekte ve aynı zamanda, Milli Mahfil’in “yılın başarıları, ihtiyaçları ve olayları konusunda, mümkün olduğu kadar açık ve doğru bir tablo” sağlaması istenmektedir. Mahfil tarafından verilen tablo, delegelerin “ tam bir görüşme yapması”nı mümkün kılacaktır. Bunun yanısıra, Emrin Velisi, “ içinde bulunulan yılda ele alınacak çeşitli konular”la ilgili olarak delegelerin bilgilendirilmesinin önemini belirtmekte ve “acil karar gerektiren tüm konuların” Konvenşın sırasında “ tam ve açıkça görüşülebilmesi” için mümkün olduğu kadar hazırlıklı olunmasının değerini vurgulamaktadır.
Umumi Adalet Evi, “delegelerin meşvereti için mümkün olduğu kadar çok zaman” ayrılmasının önemini vurgulamakta, delegelere önceden yazılı raporlar dağıtılmasının ve “meşverete büyük zaman ayrılabilmesi için, diğer konuların Konvenşın’a sunulmasının mümkün olduğu kadar kısa” tutulmasının arzu edildiğine dikkat çekmektedir.
Umumi Adalet Evi, adına yazılan bir mektupta, Milli Mahfil’in toplumun durumu ve ihtiyaçları konusundaki algılarını yıllık raporda sunulmasından çıkan yararları vurgulamaktadır:
Milli Ruhani Mahfil, delegelerin güvenini bu şekilde kazanıp Bahá'í toplumunun önündeki önemli konular üzerinde iyice ve sevgiyle meşveret edince, bu meşveretler ve biraraya gelen delegelerin oylarıyla kabul edilen ve her şey düşünülerek alınan kararlar, Bahá'í yılı boyunca yapacağı görüşmelerde Mahfil için çok değerli olacaktır.
Bunun yanısıra, Mahfil’in daha sonra yapacağı görüşmelerden çıkacak sonuçların açıklanması konusunda Adalet Evi şöyle buyuruyor:
Milli Mahfil’in, Konvenşın tarafından onaylanan önerileri ve bunlarla ilgili olarak daha sonra vereceği kararları tüm toplumun bilgisi için yayınlanması çok arzu edilmektedir.
Milli Ruhani Mahfil üyelerinin ve delegelerin Yıllık Konvenşın’a katılımlarıyla verimli meşveret arasında bir ilişki vardır. Hz.Şevki Efendi, adına yazılan bir mektupta, “ yeni ve eski Mahfil’lerin üyelerine, Konvenşın görüşmelerine katılmaları için tam hak verilmesi gerektiği”ni belirtmektedir.
Böyle bir hakkın Milli Ruhani Mahfil üyeleri tarafından kullanılması, onların, biraraya gelen delegelerle daha iyi meşveret etmelerini, görüşlerini tam olarak ve açıkça mübadele etmelerini ve Emrin menfaatlerini, ihtiyaçlarını ve gereklerini ortaklaşa düşünmelerini sağlayacaktır. Hz.Şevki Efendi, bunun Konvenşın’ın esas görevlerinden biri olduğuna inanmaktadır.
Umumi Adalet Evi adına yazılan bir mektup, Milli Mahfil üyelerinin “ meşveretlerde bireysel katılımcılar olarak hazır bulunduklarını” belirtmektedir. Bu nedenle, üyeler kişisel görüşlerini belirtmekte özgürdürler. Ancak, üyenin görüşünü bildiriş biçimi önemlidir. Bu konuyla ilgili olarak, inananların Ondokuz Gün Ziyafeti’nde meşverete katılımı konusunda Hz.Şevki Efendi adına yazılan bir mektup, bu duruma da uyan ilkeler içermektedir. Emrin Velisi, bireylerin ifade özgürlüğünü savunurken, aşağıdaki sınırlamaları da getirmiştir:
Bu hakları kullanırken, Hz.Bahaullah tarafından kurulan bir kurum olan Mahfil’in önemini küçültmeye ve otoritesini yıkmaya yönelik söz ve davranışlardan kaçınılmalıdır.
Delegelerin Konvenşın’a katılmaya teşvik edilmeleriyle ilgili olarak, Umumi Adalet Evi, Milli Ruhani Mahfil’e şu görevi vermiştir:
…..Konvenşın’a katılma, meşveret etme ve oy kullanma gibi kutsal sorumlulukları delegelere sevgiyle bildirilmelidir. Delegelerin Konvenşın oturumuna şahsen katılmaları şüphesiz tercih edilmektedir. Böylece, delegeler tüm görüşmelere aktif olarak katılabilsinler ve dönüşlerinde, milli camialarının başarıları, kararları ve planları konusunda diğer inananları bilgilendire bilsinler.
Bu emri uygulamak üzere Delegeleri Milli Konvenşın’ın amacı ve işlevi ve Bahá'í seçimlerinin kutsal niteliği konusunda derinleştirmek için, Milli Konvenşın ile birlikte özel hazırlık toplantıları yapmanın, koşullar açısından yararlı olup olmayacağını Milli Ruhani Mahfil’ler iyi düşünmelidirler.
Mahfiller bu konuda Müşavirlerin ve Muavenet Heyeti üyelerinin yardımını istemeye teşvik edilmektedir.
6.3 Delegelerin KatkısıDelegeler “ bilgili, danışman ve yardımcı bir topluluk”olarak görevlerini yerini getirirken, etkin bir meşveret ortamının yaratılmasına önemli bir katkıda bulunurlar. Örneğin : Milli Ruhani Mahfil’e tavsiye ve yapıcı öneriler sunarken, “ görevlerine her şeyden bağımsızca yaklaşmaları ve dikkatlerini en önemli konulara yoğunlaştırmaları” istenmektedir. Hz.Şevki Efendi, adına yazılan bir mektupta, “ tümüyle ikinci derecede önemli sorunlar” üzerinde yoğunlaşmanın sonucunda, Konvenşın oturumlarının “ruhani güçten bir ölçüye kadar yoksun” olacağını belirtmektedir. Dahası, Milli Konvenşın ulusal düzeyde bir Bahá'í kurumu olduğu için, delegeler dikkatlerini seçildikleri bölgenin ihtiyaçlarıyla sınırlamak yerine Emrin ülkenin her yerindeki menfaatlerine vermelidirler.
Hz.Şevki Efendi, Konvenşın delegelerinin öğüt verme ve Milli Mahfil’in kararları üzerinde görüşme konusunda “engellenmeyen özgürlük”lerinin desteklenmesini Milli Ruhani Mahfil’den istemekte ve bunun yapılabilmesi için gerekli etkenleri şöyle açıklamaktadır.
Bireylerin sınırsız özgürlüğü, karşılıklı meşveret ve fedakarlıkla yumuşatılmalı, inisiyatif ve girişim ruhu ise, birlikte harekete olan büyük ihtiyacın daha iyi anlaşılmasıyla ve ortak mutluluğa daha sıkı bir bağlıkla güçlendirilmelidir.
Bu tür özgürlüğün, meşveret uygulamasını düzenleyen ruhani ve ahlaki ilkeler kompleksinin yapısı içinde olacağı açıktır. Bu nedenle, delegeler “ içlerini dökmeye, şikayetlerini belirtmeye, görüşlerini açığa vurmaya ve güdülerini açıklamaya” teşvik edilmekle beraber, Hz Abdülbaha, meşverete katılan herkese “son derece bağlılık, nezaket, saygınlık, titizlik ve ölçülülük ile davranmayı “ öğütlemekte. “ kişilerin görüşlerinde inatçılık ve ısrarın, sonunda anlaşmazlık ve tartışmaya neden olacağı ve gerçeklerin gizli kalacağı” konusunda uyarıda bulunmaktadır.
Delegelerin özgürlüğü önemli bir ilke olmakla beraber, delegelerin meşverete katılacağı sürenin uzunluğu ve sıklığı konusunda sınırlamalar getirilirse, bu özgürlük ille de ihlal edilmiş sayılmaz. Bu gibi sınırlamaların konulmasına, Öğretiler açısından hiçbir engel yoktur. Milli Ruhani Mahfil Tüzüğünün 8. Bölümünün VIII. Maddesi, Konvenşın’ın düzenlenmesi konusunda, delegelerin kararlar verme hakkına sahip olduğunu belirtmektedir. Dolayısıyla, delegeler, bireylerin katılımının ölçüsünü sınırlandırmak üzere bir öneri getirebilirler. Bir öneri yapılmadığı zaman, Konvenşın’ın başkanı da tüm delegelerin katılımını sağlamak amacıyla bu gibi sınırlamalar koyabilir. Buna ek olarak, Umumi Adalet Evi, adına yazılan bir mektupta şu açıklamayı getirmiştir:
Gerektiğinde, Yıllık Konvenşın’da meşveretin amacını Konvenşın’a hatırlatarak ve delegelerin görüşmelere katılma ve önerilerde bulunma özgürlüğünü çiğnemeden, görüşmeler üzerinde bir ölçüye kadar kontrol sağlamak başkana kalmıştır. Her delege meşveret için konu getirebilir, ancak, onu görüşmek isteyip istemediğine Konvenşın karar verecektir.
SON SÖZİnananlar Milli Konvenşın’ın önemini, amaçlarını ve seçmeleri istenen kurumun makamını daha iyi takdir etmeye çalışırlarsa, verimli meşveret için gerekli ruhani nitelikleri ve yetenekleri daha büyük ölçüde gösterirlerse ve Emri çalışmaları konusunda ulusal bir perspektif kazanırlarsa, Milli Bahá'í Konvenşın’ının işleyişi şüphesiz daha iyi olacaktır. Konvenşın’ın zaman içindeki gelişimi, Milli Ruhani Mahfil’in ve delegelerin, görüşlerinin samimiyetle ve karşılıklı alışverişinin teşvik ve takdir edildiği, Din’in ülke içindeki ihtiyaçları ve olanakları konusunda ortak bir görüşün kazanılabileceği bir işbirliği atmosferi yaratma çabalarıyla daha da hızlanacaktır.
??Umumi Adalet Evi Araştırma Bölümü Tarafından Hazırlanan Bir Yazı
2