[First presented: New York, USA --14-25 June 1993 as "World Citizenship: A Global Ethic for Sustainable Development"]
Istanbul, TurkeyDünya Vatandaşlığı: Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Bir Etik, Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu'nun ilk oturumunda Bahá'í Uluslararası Toplumu tarafından sunulan bildirinin yeniden basilmiş biçimidir. Bildiri, "Eğitim, Bilim, Çevreye Karşı Duyarlı Teknolojilerin Transferi, İşbirliği ve Kapasite Oluşturmak"konularını kapsayan C kümesine hitap etmektedir. Sürdürülebilir kalkınma tartışmasına önemli bir görüsü tanıtmak üzere hazırlanan bu bildiri, Bahá'í Uluslararası Toplumu'nun sürdürülebilir kalkınma konusunda devam eden görüşmeler sırasında katkıda bulunmayı planladığı düşünceler dizisinin sadece bir yönünü oluşturmaktadır. Bahá'í Uluslararası Toplumu'nun daha önceki katkıları için, örneğin, su bildirilere bakılabilir: Dünya Beratı; Çevre ve Kalkınma için Uluslararası Yasama; Sağlıklı Bir Gezegen İçin Kadın ve Erkek Ortaklığı; Sürdürülebilir Kalkınma ve İnsan Ruhu.
DÜNYA VATANDAŞLIĞI"Bahá'í Uluslararası Toplumu, değişen ihtiyaçlar ve koşullar nedeniyle zaman içinde gelişecek ve oluşumunu sürdürecek dinamik bir program"(1) olan Gündem 21'in ruhuna uygun olarak su öneriyi sunmaktadır: Dünya insanlarının sürdürülebilir kalkınmayı desteklemesine ilham vermek amacıyla Gündem 21'de öngörülen eğitim programları ve toplumsal bilinç uyandırma kampanyaları, DÜNYA VATANDAŞLIĞI kavramını güçlendirmelidir.
DÜNYA VATANDAŞLIĞI VİZYONUGündem 21'i uygulamak üzere harekete geçen dünya toplumunun önündeki en büyük güçlük, sürdürülebilir kalkınma için gerekli olağanüstü boyutlardaki finansal, teknik, insan gücü ve ahlaki kaynakların ortaya çıkarılmasıdır. Bu kaynakların ortaya çıkısı ise, ancak dünya insanlarının, gezegenin kaderi ve bütün insanlık ailesinin refahı konusunda derin bir sorumluluk duygusu geliştirmeleriyle mümkün olacaktır.
Bu sorumluluk duygusu, ancak insanlığın birliğinin kabul edilmesiyle oluşabilir ve sadece barış ve refah içinde bir dünya toplumunun birleştirici vizyonuyla sürdürülebilir. Böyle bir küresel etik olmadan, insanların dünya çapında sürdürülebilir bir kalkınma sürecine aktif ve yapıcı olarak katılmaları olanaksızdır.
Gündem 21, sürdürülebilir kalkınma uygulamaları için bilimsel bilgi ve teknik açısından vazgeçilmez bir çerçeve vermesine rağmen, kişiyi küresel bir etiğe bağlılığa yönlendirmemektedir. Bundan kasıt, Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı (UNCED) sürecinde etiğin ve değerlerin gözardı edildiği değildir. Birleştirici değerlere yönelik çağrılar, bütün bu süreç boyunca devlet başkanlarından, Birleşmiş Milletler görevlilerinden, hükümet dışı kurumların temsilcilerinden ve bireylerden duyulmuştu. Özellikle de "çeşitlilik içinde birlik", "dünya vatandaşlığı" ve "ortak insanlığımız"kavramlarının, Gündem 21 ve Rio Deklarasyonu için etik bir altyapı olarak kullanılması dileği dile getirilmişti.
Dolayısıyla dünya toplumu, Gündem 21'i hayata geçirmek için küresel bir etiğe ihtiyaç duyulduğu konusunda temel bir görüş birliğine zaten varmış bulunmaktadır. Eğer sürdürülebilir kalkınma gerçekleştirilecekse, tüm dünya insanlarının kabul etmesi gereken ilkeler, değerler, tutumlar ve davranışlar kavramlarını içermek üzere dünya vatandaşlığı teriminin benimsenmesini önermekteyiz.
Dünya vatandaşlığı, insanlık ailesinin birliğinin ve "evimiz olan dünya" insanlarının karşılıklı olarak birbirlerine bağlı olduğunun kabul edilmesiyle baslar. Bu görüş, bir yandan akilci ve meşru bir vatanseverliği teşvik ederken, diğer yandan da daha geniş kapsamlı bir bağlılık üzerinde, yani insanlığı bir bütün olarak sevme konusunda da ısrar eder. Ancak, meşru bağlılıkların terk edilmesi, kültürel çeşitliliğin bastırılması, ulusal özerkliğin kalkması veya tek biçimciliğin dayatılması anlamına gelmez. Bu kavramın temel anlayışı, "çeşitlilik içinde birlik"tir. Dünya vatandaşlığı, hem uluslar içinde hem de uluslar arasında, sosyal ve ekonomik adalet; toplumun tüm düzeylerinde zıtlaşmadan karar alma; cinsiyetlerin eşitliği; ırksal, etnik, ulusal ve dinsel uyum ve ortak yararlar için özveri yapmaya isteklilik ilkelerini kapsamaktadır. Dünya Vatandaşlığı’nın, insanin şerefi ve onuru, anlayış, uyum, işbirliği, dürüstlük, sevgi ve hizmet etme arzusu gibi özelliklerini artıran diğer yönleri, su ana kadar değinilmiş olan özelliklerden çıkarılabilir. Bu ilkelerden birkaçı Gündem 21'de işlenmiştir, ancak çoğuna değinilmemiştir. Dahası, bunlar arasında uyum sağlayacak ve bunları yaygınlaştıracak genel bir kavramsal çerçeve de verilmemiştir.
Dünya Vatandaşlığı’nın teşvik edilmesi, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için pratik bir strateji oluşturmaktadır. Ayrılık, zıtlaşma ve bölgecilik yaklaşımları hem ülke içinde, hem de uluslar arasında sosyal, politik ve ekonomik ilişkilerin belirleyici özellikleri olduğu sürece, küresel ve sürdürülebilir bir kalkınma modeline ulaşmak mümkün değildir. Bir yüzyıldan daha fazla bir süre önce Hz. Bahaullah bizleri söyle uyarmıştı: "İnsanlık aleminin refah, barış ve güvenliğine, insanlığın birliği kesin olarak kurulmadıkça ve kurulana kadar asla ulaşılamaz."Sürdürülebilir küresel bir toplum, ancak dünyanın çeşitli halkları ve ulusları arasındaki gerçek bir birlik, uyum ve anlayış temeli üzerine kurulabilir.
Bu nedenle, Dünya Vatandaşlığı’nın her okulda öğretilmesini ve Dünya Vatandaşlığı’nın temelini oluşturan ilke olan, insanlığın birliği anlayışının her ülkede sürekli olarak vurgulanmasını öneriyoruz.
Dünya Vatandaşlığı kavramı, dünya toplumu için yeni değildir. Bu kavram, BM Bildirgesi'nin girişinde bulunan: "Biz, Birleşmiş Milletler halkları . . ."sözleri de dahil olmak üzere, Birleşmiş Milletler'in birçok belgesinde, bildirgesinde ve anlaşmasında dolaylı olarak veya açıkça bulunmaktadır. Bu kavram, dünyanın her yerinde, bütün kültürlerde, çeşitli hükümet dışı kurumlar, akademisyenler, vatandaş grupları, eğlence sektörleri, eğitim programları, sanatçılar ve medya tarafından teşvik edilmektedir. Bu çabalar önemlidir, ancak, büyük oranda arttırılması gerekmektedir. Dünya Vatandaşlığı’nı teşvik etmek için, özenle planlanmış ve düzenlenmiş ve toplumun yerel, ulusal ve uluslararası tüm kesimlerini içeren uzun vadeli bir kampanyanın başlatılması gerekir. Bu kampanya, Birleşmiş Milletler ve onun üye devletlerinin ve bütün istekli ortakların bir araya gelebileceği konusunda tam bir sevk, ahlaki cesaret ve inançla sürdürülmelidir.
DÜNYA VATANDAŞLIĞININ TANITILMASIDünya Vatandaşlığı’nın teşvik edilmesi için aşağıda önerilen kampanya, Gündem 21'in 36. Bölümü'nde sunulan, eğitimin, toplumsal bilincin ve öğretimin, sürdürülebilir kalkınmaya doğru yeniden yönlendirilmesi için verilen çerçeveye doğal olarak uymaktadır.
EĞİTİMResmi ve gayri resmi eğitim, hiç şüphesiz, dünya insanlarını bir bütün olarak gezegenin ve insanlığın uzun vadeli çıkarlarına hizmet etmek için donatacak olan değerleri, tutumları, davranışları ve yetenekleri biçimlendirecek en etkili yoldur. Birleşmiş Milletler, hükümetler ve eğitim kurumları, dünya vatandaşlığı ilkesini her çocuğun standart eğitiminin bir parçası haline getirmeye çalışmalıdır.
Bu ilkeyi içeren eğitim programlarının ve etkinliklerinin ayrıntıları, bir ulus içinde ve uluslar arasında büyük farklılıklar gösterecektir. Bununla birlikte, eğer dünya vatandaşlığı evrensel bir ilke olarak anlaşılacaksa, bütün programların belirli ortak yanları da olmalıdır. Bu programlar, insan ırkının birliği ilkesine dayanarak, hoşgörü ve kardeşliği teşvik etmeli, dünyanın çeşitli kültürel, dinsel ve sosyal sistemlerinin zenginliği ve önemi için takdir duygusunun eğitimini vermeli ve sürdürülebilir bir dünya uygarlığına katkıda bulunan gelenekleri güçlendirmelidir. "Çeşitlilik içinde birlik"ilkesinin, hem uluslar ve hem de dünya toplumu için gücün ve zenginliğin anahtarı olduğu öğretilmelidir. Ortak yararlar konusunda bir hizmet etiğini teşvik etmeli ve dünya Vatandaşlığı’nın hem hakları ve hem de sorumlulukları konusunda bir anlayış iletmelidir. Bu programlar ve etkinlikler ülkenin olumlu çabaları üzerinde kurulmalı ve ırksal, dinsel, ulusal ve etnik birlik modelleri de dahil olmak üzere, önemli başarılarını öne çıkarmalıdır. Küresel işbirliği ve anlayışı artırmada BM'in önemini; evrensel çabalarını, amaçlarını ve programlarını; dünya insanlarına ve ülkelerine olan yakınlığını ve giderek küçülen dünyamızda gittikçe daha önem kazanmakta olan rolünü vurgulamalıdır.
Dünya Vatandaşlığı’nı tanıtıcı bir kampanyaya girişmeden önce, kavram hakkında ortak bir anlayış geliştirilmeli ve üzerinde anlaşılmalıdır. Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu, dünya Vatandaşlığı’nın ana hatlarını ve bu ilkenin mevcut resmi ve gayri resmi eğitim programlarına eklenmesi konusunda teklifler geliştirmeye başlaması için özel bir heyet veya çalışma grubu oluşturabilir. Ya da, Komisyon, Sürdürülebilir Kalkınma için Yüksek Düzey Danışma Kurulu'ndan veya Sürdürülebilir Kalkınma için Kurumlararası Heyet'ten yardim isteyebilir. Hatta BM Genel Sekreterliği, bu ana hatları geliştirmek ve dünya vatandaşlığı eğitiminin tüm sistemde uygulanmasını koordine etmek üzere, geçmişte kurulmuş olan Barış Çalışmaları Birimi benzeri bir Dünya Vatandaşlığı Birimi oluşturmayı da seçebilir. Ancak, hangi yol seçilirse seçilsin, bu göreve öncelik verilmesi gerekmektedir.
Dünya vatandaşlığı, Gündem 21'in eğitimin sürdürülebilir kalkınmaya doğru yeniden yönlendirilmesini içeren 36.5. bölümünde önerilen tüm etkinliklere kolaylıkla eklenebilir. Aşağıda birkaç örnek verilmektedir:
Ulusal danışma kurumları / yuvarlak masalar (36.5.c) dünya Vatandaşlığı’nın ülkenin eğitim programlarına eklenmesini sağlamalıdır.
Tüm öğretmenler, yöneticiler, eğitim planlamacıları ve gayri resmi eğitimciler için düzenlenen hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim programlarında (36.5.d), dünya vatandaşlığı ilkesine yer verilmelidir.
BM kurumları tarafından üretilen sürdürülebilir kalkınma konusundaki eğitim materyalleri ve Birleşmiş Milletler hakkındaki eğitim materyalleri, dünya Vatandaşlığı’nı (36.5.g) teşvik etmelidir.
Gündem 21, sürdürülebilir kalkınma eğitimini vermek amacıyla gösterilmekte olan küresel çabaları desteklemek için "uluslararası bir ağ oluşturulması"çağrısında bulunmaktadır (36.5.k). Bu ağ, hem BM kurumlarını ve üye hükümet dışı kuruluşları, dünya vatandaşlığı konusundaki ana hatlara dayanan materyaller hazırlamaları için teşvik edebilir ve hem de bunları paylaşmaları için yollar sağlayabilir.
Hükümetlere ve eğitim yetkililerine, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyici bir yol olarak, "cinsiyete dayalı kalıpçılığı müfredatlarından kaldırmaları" için çağrıda bulunulmuştur (36.5.m). Biz ise, dünya Vatandaşlığı’nın ruhuna uygun olarak, dine, kültüre, ırka, sınıfa, milliyete ve etnik kökene dayalı kalıpçılığın da kaldırılmasını öneriyoruz.
TOPLUMSAL BİLİNÇİnsanlar kendilerini dünya vatandaşları olarak görmeli ve sürdürülebilir kalkınmanın yaygınlaştırılmasındaki kişisel sorumluluklarını anlamalıdırlar. Dünya Vatandaşlığı’nın karsısındaki sorunlar konusunda toplumsal bilinç uyandırmayı amaçlayan kampanyalar, televizyon, video, film, radyo, elektronik bilgi ağları, kitaplar, dergiler, posterler, afişler, tiyatro ve müzik gibi, tüm medya ve sanat dallarından yararlanmalıdır. Bu kampanyalar reklam ve eğlence endüstrilerini, medyayı, tüm BM sistemini, tüm üye devletleri, hükümet dışı kurumları ve tanınmış kişileri içine alacak biçimde düzenlenmelidir. Evlere, is yerlerine, halka açık yerlere ve okullara ulaşılmalıdır. Dünya vatandaşlığı için yukarıda verilen ana hatlar, bu tür toplumsal bilinç uyandırma kampanyalarında kullanılmaya uygun olmalı ve medyaya yönelik tüm programlamalarda temel bir referans olarak kullanılmalıdır.
Dünya vatandaşlığı, Gündem 21'in sürdürülebilir kalkınma konusunda toplumsal bilinç ve duyarlılığın artmasıyla ilgili 36.10. bölümünde sunulan etkinliklere dahil edilebilir. Aşağıda bazı örnekler verilmektedir:
Ulusal ve uluslararası danışma kurulları (36.10.a), dünya Vatandaşlığı’nın ana hatlarını benimsemesi için medyayı teşvik edebilir. Medya, küresel boyuttaki karşılıklı bağımlılık ve dünya toplumunun önündeki muazzam sorunlar konusunda toplumsal bilinç uyandırmak için çok şey yapmıştır. Medya ayrıca, bizi bölen ve görünürde aşılmaz gibi duran farklılıkları da öne çıkarmıştır.
Medya, insanların, çeşitliliğin bir çatışma kaynağı olmasının gerekmediğini, aksine, çeşitliliğin simdi sürdürülebilir kalkınma için bir kaynak olarak hizmet edebileceğini ve hizmet etmesi gerektiğini anlamalarına yardımcı olma sorumluluğu vardır. Bunu da, insanlığın, kendisini bekleyen muazzam sorunların üstesinden gelebilmek için birlikte çalışma kapasitesini kanıtlayan yapıcı, birleştirici ve işbirliğine dayalı projeler üzerine odaklanarak yapabilir.
Birleşmiş Milletler "medya ile işbirliği içinde bir ilişki" (36.10.e) oluşturmak için, kendi kimliğini ve dünya toplumu için taşıdığı vaadi açıkça tanımlamalıdır. Birleşmiş Milletler yüce idealler üzerine ve barışçıl ve gelişen bir dünya vizyonu ile kuruldu. İletişim ve işbirliği için bir yapı sağlayarak ve sayısız yapıcı proje başlatarak, dünyadaki anlayış, umut ve iyi niyete önemli katkılarda bulundu. Ancak, insanlığın geneli BM'in bu başarılarının çok azını bilmektedir.
Birleşmiş Milletler, insanların BM'in dünyada ve dolayısıyla da kendi yaşamlarında oynadığı essiz ve hayati rolü anlamaları için, dünya vatandaşlığı kavramını birleştirici bir tema olarak kullanarak, ideallerini, etkinliklerini ve hedeflerini tanıtmalıdır. Ayni şekilde, Birleşmiş Milletler, tarihi yıldönümü kutlamaları ve BM binalarında düzenlenen turlar da dahil olmak üzere tüm halka açık etkinliklerinde dünya Vatandaşlığı’nı desteklemelidir. Sürdürülebilir kalkınma ile ilgili her BM dokümanı, önerilen Dünya Beratı’nın ön bildirisinden başlayarak bu ilkeyi de içermelidir. Dünya vatandaşlığı, tüm BM etkinliklerindeki tek ve en önemli ahlaki referans haline gelmelidir.
Dünya Vatandaşlığı’nın tanıtılmasında, reklam endüstrilerinin sunduğu olanaklardan da (36.10.e) yararlanılmalıdır. Aşağıda birkaç örneği verilen temalar çerçevesinde kampanyalar düzenlenebilir:
Biz, Birleşmiş Milletler Halkları:Dünya vatandaşlığı ayrıca, uluslararası, ulusal ve yerel düzeyde düzenlenecek yarışmalar ve ödül törenleriyle de tanıtılmalıdır (36.10.e).
Medya, "şiddetin toplum üzerindeki etkileri konusunda" toplumsal bilincin artmasını sağlarken, birliğin ve ortak vizyonun gücünü gösteren yapıcı ve birleştirici uygulama örneklerini öne çıkararak, dünya Vatandaşlığı’na olan bağlılığı artırabilir.
Her ülke, dünya Vatandaşlığı’nı tanıtmak ve geliştirmek için kaynaklar ayırmaya teşvik edilmelidir. Önerilen "sürdürülebilir kalkınmanın göstergeleri"arasında (40.6.), bu ilkenin benimsetilmesinin de eklenmesi üzerinde düşünülmelidir. Örneğin, ülkeler, diğer kültürlere yönelik hoşgörü ve takdiri, cinsiyetler arasındaki eşitliği ve tek bir insanlık ailesi kavramını müfredat, eğlence ve medya kanalıyla teşvik etme konusunda gösterdikleri çabaları rapor etmeleri için teşvik edilmelidirler.
DÜNYA VATANDAŞLIĞININ KARŞISINDAKİ SORUNSonuç olarak, dünya vatandaşlığı, dünya toplumunun karsısındaki fırsatlar oranında uğraştırıcı ve dinamik bir kavramdır. Biz, dünya insanları ve ulusları, bu kavramı belirleyen ilkeleri korkusuzca kucaklayacak sağduyuyu gösterelim ve kişisel ve toplumsal ilişkilerimizden ulusal ve uluslararası islerimize; okullarımızdan, is yerlerimizden ve toplu iletişim araçlarından yasal, sosyal ve politik kurumlarımıza varıncaya kadar, yaşamlarımızın her alanında bu ilkelerin kılavuzluğundan yararlanalım. Bu nedenle, Komisyon'u bir an önce, tüm BM sistemini, dünya vatandaşlığı ilkesini tüm programlarına ve etkinliklerine katması için teşvik etmeye çağırıyoruz.
Yüzyılı aşkın bir süreden beri dünya Vatandaşlığı’nı teşvik etmekte olan Bahá'í Uluslararası Toplumu, Komisyonca, hükümetlere, hükümet dışı kurumlara ve diğerlerine bu belgede yer alan kavramları daha da geliştirmelerinde yardımcı olmaktan; sürdürülebilir kalkınma için ırksal, dinsel, ulusal ve etnik birliğe yönelik pratik modeller sağlamaktan ve bu çok önemli konu üzerinde yapılacak olan görüşmelere katılmaktan mutluluk duyacaktır. Bahá'í Uluslararası Toplumu, insanlığın çeşitliliğini içeren ve ortak bir vizyonu paylasan küresel bir toplum olarak, insanları, kendilerini tek bir dünyanın vatandaşları ve adil, varlıklı bir dünya uygarlığının kurucuları olarak görmeye teşvik ederek, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemeye devam edecektir.
NOTLAR"Karar almada geniş toplumsal katilim;" "bütün sosyal grupların sorumluluk alması ve içten katilimi;""gerçek toplumsal ortaklık;"ve "Devletler, toplumların kilit kesimleri ve insanlar arasında yeni işbirliği düzeylerinin"yaşamsal önemi, Gündem 21'in en sik tekrarlanan temalarından biridir.
UNCED süreci sırasında özellikle Dünya Zirvesi ve Küresel Forum'da Devlet Başkanlarından Birleşmiş Milletler görevlilerine ve hükümet dışı kurum (NGO) temsilcilerine kadar birçok kaynaktan; resmi UNCED dokümanları, hükümet dışı kurum anlaşmaları, çalışma grupları kitaplar ve sanatsal sunuşlarda küresel bir etik çağrısı sık sık duyuldu.
Dünya Zirvesi'ndeki Brezilya Devlet Başkanı; Fransa Devlet Başkanı; İrlanda Devlet Başkanı; Japonya Devlet Başkanı; Marshall Adaları Cumhurbaşkanı; Birleşik Meksika Devletleri Başkanı; Fas Krallığı Veliaht Prensi; Hollanda Krallığı Başbakanı; Türkiye Başbakanı; Tuvalu Başbakanı; Papalık Devlet Sekreteri ve UNCED Genel Sekreteri tarafından yapılan konuşmalar;
Küresel Forum'da hazırlanan hükümet dışı kurumlar anlaşmaları şunları içermektedir: Gençlik Anlaşması; Dünya Beratı; Rio de Janeiro Deklarasyonu; Halkın Dünya Deklarasyonu; Sürdürülebilir Toplumlar ve Küresel Sorumluluk için Çevre Eğitimi Anlaşması ve Etik Taahhütler Anlaşması,
Aralarında "İnsanlık Ailesinin kültürel çeşitliliğini" yansıtan Akşamüstü Park Serisi ve üzerinde "Dünya bir vatan ve insanlık da onun vatandaşlarıdır. "ibaresi bulunan Barış Anıtı’nın da olduğu Küresel Forum etkinlikleri;
Hükümetlerin Birleşmiş Milletler ve hükümet dışı kurumların çeşitli hazırlık komite (PrepCom) oturumlarında sundukları bildiriler ve yayınlar ve diğer UNCED bağlantılı etkinlikler, örneğin: Çevreyle İlişkiler Evrensel Kanunu (NGO / Medya Sempozyumu, Ekim 1990); Bizim Elimizde: Önce Kadınlar ve Çocuklar (UNCED / UNICEF / UNFPA Sempozyum Raporu, Mayıs 1991); Dünya Berati (UNCED'de ABD Vatandaşları Ağı, Temmuz 1991); Bir Dünya Toplumu (UNCED'de Dini Toplumlar Çalışma Grubu, Ağustos 1991); Dünyayı Önemsemek (IUCN / UNEP / WWF, Ekim 1991); Bir Dünya Berati (Din ve Yeryüzü üzerine Uluslararası Koordinasyon Komitesi, 1991); Ya Wananchi Gündemi (Geleceğin Kökleri, Aralık 1991); Bir Çevre Etiği veya Dünya Berati (UNEP-UK Milli Komitesi, Şubat 1992); Genel Haklar ve Yükümlülükler Hakkında İlkeler (Genel Kurul Dokümanı, A/CONF.151/PC/WGIII/L.28, 9 Mart 1992); Dünya Berati, Japonya (Halk Forumu, Japonya, 1992); Yeryüzü Onarım Bildirgesi (Yeryüzü Onarım Vakfı, 1992) ve Ülkemiz, Dünya (Sir Shridath Ramphal, 1992).
Çevre ve Kalkınma Hakkında Rio Deklarasyonu, Ön Bildiri.
Örneğin bakiniz, Çevre ve Kalkınma hakkında Rio Deklarasyonu, İlkeler No. 5, 8, 20, 25; ve Gündem 21, Bölümler No. 1, 2, 3, 23, 24 ve 36.
Bakiniz, Çevre ve Kalkınma hakkında Rio Deklarasyonu, İlke No. 25.
Bu program, dünya vatandaşlığı ilkesinin genel anlatımı kapsamında, "ülkelerin ve bölgelerin farklı durumları, kapasiteleri ve önceliklerine göre birbirinden farklı aktörler tarafından uygulanmalıdır" (Gündem 21, Bölüm 1.6. ).
Gündem 21, Bölüm 36.3'ün de teyit ettiği gibi, "Eğitim insanların ve toplumların potansiyellerinin tam olarak ortaya çıkaracak bir süreç olarak görülmelidir. Eğitim sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi ve insanların çevre ve kalkınma alanlarıyla ilgilenme kapasitelerinin artması için önemli bir etkendir. Hem resmi, hem de gayri resmi eğitim, insanların tutumlarını değiştirmek için vazgeçilmez unsurlardır. Sürdürülebilir kalkınmayla uyum içinde bir çevre ve etik bilinci, değerler ve yaklaşımlar, beceri ve davranışlara ulaşmak ve karar almada etkin halk katılımını sağlamak için de eğitime büyük gereksinim duyulmaktadır. Eğitimin etkili olabilmesi için hem fiziksel / biyolojik ve sosyo-ekonomik çevre dinamikleriyle ve hem de insanin (ruhani gelişimini de içerebilecek) gelişimiyle ilgilenmesi gerekmektedir."
Gündem 21, Bölüm 36.9, "sürdürülebilir kalkınmaya uygun tutumlar, değerler ve hareketleri güçlendirmeye yönelik küresel bir eğitim çabasının ayrılmaz bir parçası olan yaygın bir toplumsal bilincin" desteklenmesinin önemine dikkat çekmektedir.
Dünya toplumunun önündeki en büyük güçlük, sürdürülebilir kalkınma için gerekli olağanüstü boyutlardaki finansal, teknik, insan gücü ve ahlaki kaynakların ortaya çıkarılmasıdır.
Dünya Vatandaşlığı’nın teşvik edilmesi, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için pratik bir strateji oluşturmaktadır.
Birleşmiş Milletler, hükümetler ve eğitim kurumları, dünya vatandaşlığı ilkesini her çocuğun standart eğitiminin bir parçası haline getirmeye çalışmalıdır.
Dine, kültüre, ırka, sınıfa, milliyete ve etnik kökene dayalı kalıpçılığın da kaldırılmalıdır.
Dünya Vatandaşlığı’nın karşısındaki sorunlar konusunda toplumsal bilinç uyandırmayı amaçlayan kampanyalar, tüm medya ve sanat dallarından yararlanmalıdır.
Dünya vatandaşlığı, tüm BM etkinliklerindeki tek ve en önemli ahlaki referans haline gelmelidir.
Dünya vatandaşlığı, dünya toplumunun karşısındaki fırsatlar oranında uğraştırıcı ve dinamik bir kavramdır.